
Epilepsi ve Ben
6 Mayıs 2014 Salı
İkinci Beynimiz Bağırsaklar Ve Epilepsi

Epilepsi ve Sigara
SİGARA, BEYNİMİZ VE EPİLEPSİ
Sigara içmek sadece üst solunum yolları ve akciğer hastalıklarına yol açtığı sanılsa da beyindeki ve vücudun diğer bölgelerindeki sinir hücrelerine zarar vererek inmeden epilepsi (sara) nöbetlerine kadar birçok nörolojik hastalığa yol açmakta veya var olan beyin ve sinir hastalıklarını ağırlaştırmaktadır.
Sigara içmenin insan beynine olan en önemli zararı inme geçirmeyi kolaylaştırmasıdır. İnme, beyni besleyen damarların tıkanması veya yırtılarak kanaması sonucunda beynimizin hasar gördüğü ve ölüm veya sakatlık (felç) ile sonuçlanan bir tablodur. Bugüne dek yapılan araştırmalardan elde edilen tüm kanıtlar sigara içmenin inme geçirme riskini 1.5-2.5 kat arttırdığını göstermiştir. Sigara içmek aynı zamanda inme geçirdikten sonra da inmeye bağlı ölüm ve sakat kalma oranlarını arttırmaktadır. Tüm bu oranlar içilen sigara miktarıyla doğru orantılı olarak artmaktadır. Sigara içmek aynı zamanda koroner kalp hastalığı gelişme ve beyne kan taşıyan ana damar olan şah damarının daralarak beyin damarlarını tıkaması riskini de arttırır. Tüm inmelerin yaklaşık %15’inin kalp kaynaklı olması nedeniyle sigara dolaylı yoldan da inme gelişimine neden olmaktadır. Hipertansiyon varlığı da insanda inme için risk oluşturmaktadır. Ancak İsveç’te yapılan bir araştırmada hipertansiyonları olmadığı halde inme geçiren on binin üzerinde hastanın %39’unun sigara içtiği saptanmıştır. Sigarayı bırakanlarda ise inme geçirilse dahi inme sonrası ölüm ve sakat kalma oranlarının azaldığı araştırmalarda gösterilmiştir. Sigarayı bırakanlarda inme geçirme ve inme sonrasında ölüm veya sakat kalma risklerindeki artışın 2-4 yıl içinde ortadan kalktığı görülmüştür. Bu nedenle sigarayı bırakmak için hiçbir zaman geç kalınmış sayılmaz, çünkü sigara ne zaman veya kaç yaşında bırakılırsa bırakılsın inme geçirme riski azalacaktır. Ancak sigarayı bırakmak yetmemekte, sigara içilen ortamlarda bulunarak pasif içiciliğe devam etmemek gerekmektedir. Pasif içicilik de tüm bu riskleri arttırmaktadır.
Hem aktif, hem de pasif sigara içen kişilerde tüm baş ağrıları daha çok görülmektedir. Bunamaya yol çan Alzheimer Hastalığı sigara içenlerde 1.5 kat daha fazla görülmekte ve sigara içmeyenlere oranla daha hızlı seyretmektedir. Öte yandan toplumda sigara içmenin Parkinson Hastalığı’ndan koruduğuna ilişkin yanlış bir inanış bulunmaktadır. Tam tersine Parkinson hastalarının ebeveynlerinde sigara içme oranının yüksek olduğu görülmüştür. Sigara içmek Epilepsi hastalarında nöbet geçirme riskini 2.5 kat arttırmakta, geçirilen bu artmış sıklıktaki epileptik nöbetler de hastanın beyin fonksiyonlarını olumsuz etkilemekte ve hayatını tehdit etmektedir. Sigara içmek kasları kontrol eden sinir hücrelerin erimesiyle seyreden, ilerleyici sakatlık ve ölüme yol açan Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS) hastalığının da gelişiminde rol oynar.
29 Mart 2014 Cumartesi
Dalgınlık epilepsi belirtisi!
Celal Bayar Üniversitesi (CBÜ) Tıp Fakültesi Hafsa Sultan Hastanesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hikmet Yılmaz, epilepsi hastalığında erken tanının önem arz ettiğini belirterek, "Saniyeler ve dakikalar süren dalgınlıklar epilepsi (sara) belirtisi olabilir" dedi. Yılmaz, sara hastalığının birçok belirtisi olduğunu, sık sık oluşan dalgınlıkların da bunlar arasında bulunduğunu kaydetti.
Epilepsi hastalığında beynin elektriksel dokümanında bozukluklar bulunduğunu ifade eden Yılmaz, ailesel yatkınlık, yeni doğan dönemde ya da çocukluk dönemindeki enfeksiyonların annenin maruz kaldığı ilaçlar ya da gebelik döneminde yaşadığı rahatsızlığın, dikkat çekilecek derecede dalgınlık ve dalmaların bu hastalığın belirtileri arasında yer aldığını söyledi.
"Örneğin çocuk derste öğretmenini dinlerken ve not alıp yazı yazarken bir an için dalar, o sırada yarım dakika, bir dakika, bir buçuk dakikalık sürede çevre ile irtibatı kopar ve bu durum öğretmenlerin dikkatini çekebilir" diyen Yılmaz, şunları kaydetti:
"Bu sırada çocuğun akademik performansı da etkilenebilir. Bu dalmalar çok sık olduğunda öğrenme süreci de kesintiye uğrayabilir. Dalgınlıklar dışında epilepsi hastalığının başka belirtileri de var. Saniyeler ve dakikalar süren dalgınlıklar epilepsi belirtisi olabilir. Ağzında bir şey varmış gibi çiğnemeler, göz kırpıştırmaları, bir anda seğrilmeler, irkilme ve sıçramalar, elinden bir şeyi düşürmeler, ayaktayken yere düşmeler, kasılmalar, sürekli öksürme ya da hastanın hep aynı sesi hep aynı kokuyu duyması da belirtiler arasındadır."
Doğru ilaçlarla 10 epilepsi hastasından 7'sinin nöbetlerinin tamamen kontrol altına alınabileceğini anlatan Yılmaz, çocukların 1-2 yıl, erişkinlerin de 4-5 yıl hiç nöbet geçirmemeleri durumunda ilaç kullanmadan hayatına devam edebileceğini kaydetti.
Çok sık geçirilen nöbetlerin beyinde nöron kaybına neden olduğunu vurgulayan Yılmaz, hekime ne kadar geç gidilirse tedavinin de o kadar geç veya az yararı olacağını sözlerine ekledi.
22 Mart 2014 Cumartesi
Epilepsi belirtileri nelerdir?
Epilepsi belirtileri nelerdir?
Epilepsi Beyin içinde bulunan sinir hücrelerinin olağan dışı bir elekro-kimyasal boşalma yapması sonucu ortaya çıkan nörolojik bozukluk-hastalıktır.
Epilepsi Beyin içinde bulunan sinir hücrelerinin olağan dışı bir elekro-kimyasal boşalma yapması sonucu ortaya çıkan nörolojik bozukluk-hastalıktır. Beynin normalde çalışması ile ilgili elektriğin aşırı ve kontrolsüz yayılımı sonucu oluşur. Sıklıkla geçici bilinç kaybına neden olur.
Epilepsi nöbetleri farklı şekillerde ortaya çıkar. Bazı nöbetlerden önce bir korku hissi gibi olağandışı algılamalar ortaya çıkarken, bazı nöbetlerde kişi yere düşebilir, bazen ağzı köpürebilir. Epilepsi belirtileri her kişide farklı seyreder. Belirtilerin hepsi görülmeyebilir
Belirtileri ise şunlardır;
Bilinç kaybı
Bayılma
Titreme, yere düşme
Otururken uzaklara dalma
Nefes darlığı, nefes kesilmesi
Dokularda ve yüzde morarma
Aşırı tükürük salgılanması
İdrar kaçırma
Hareketlerini kontrol edememe
Kriz sonrası şaşkınlık, uyku hâli.
Korku
Epilepsi, mutlaka doktora başvurulması ve doktorun gerekli gördüğü sürece kontrol altında kalınması gereken bir hastalıktır. Bu durum, epilepsinin ömür boyu devam edeceği şeklinde algılanmamalı. Epilepsinin bazı türleri hasta belli yaşlara geldiğinde kendiliğinden tamamen düzelebilir ve ilaç tedavisine gerek duyulmayabilir.Ancak bu hassaslık dercesinede bağlı olabilir. Åncak bu kararı Ďoktor Vermĕlidir.
Nöbetlerin tekrarlaması ve status epileptikus hali, beyinde oksijensiz kalmaya bağlı bazı etkilere yol açabilir. Her nöbet bir sonrakinin ortaya çıkmasını kolaylaştırabilir. Tedavisiz kalan küçük nöbet türlerinin bir süre sonra büyük nöbetlere dönüşme olasılığı vardır. Bu nöbetlerde hastanın maruz kalabileceği merdivenden düşme, kişi sokakta ise trafik kazası, suda boğulma gibi tehlikeler vardır.
Bu nedenlerle epilepsiye mutlaka müdahale edilmelidir.. Epilepsinin en önemli tedavi şekli ilaç tedavisidir. Epilepside kullanılan ilaçlar beyin hücrelerinin aşırı uyarılma durumununa baskı uygulayarak nöbetlerin oluşunu engeller. Bu ilaçlar her gün, önerilen dozda ve saatlerde çok düzgün bir şekilde kullanılmalıdır.
Epilepsi Beyin içinde bulunan sinir hücrelerinin olağan dışı bir elekro-kimyasal boşalma yapması sonucu ortaya çıkan nörolojik bozukluk-hastalıktır.
Epilepsi Beyin içinde bulunan sinir hücrelerinin olağan dışı bir elekro-kimyasal boşalma yapması sonucu ortaya çıkan nörolojik bozukluk-hastalıktır. Beynin normalde çalışması ile ilgili elektriğin aşırı ve kontrolsüz yayılımı sonucu oluşur. Sıklıkla geçici bilinç kaybına neden olur.
Epilepsi nöbetleri farklı şekillerde ortaya çıkar. Bazı nöbetlerden önce bir korku hissi gibi olağandışı algılamalar ortaya çıkarken, bazı nöbetlerde kişi yere düşebilir, bazen ağzı köpürebilir. Epilepsi belirtileri her kişide farklı seyreder. Belirtilerin hepsi görülmeyebilir
Belirtileri ise şunlardır;
Bilinç kaybı
Bayılma
Titreme, yere düşme
Otururken uzaklara dalma
Nefes darlığı, nefes kesilmesi
Dokularda ve yüzde morarma
Aşırı tükürük salgılanması
İdrar kaçırma
Hareketlerini kontrol edememe
Kriz sonrası şaşkınlık, uyku hâli.
Korku
Epilepsi, mutlaka doktora başvurulması ve doktorun gerekli gördüğü sürece kontrol altında kalınması gereken bir hastalıktır. Bu durum, epilepsinin ömür boyu devam edeceği şeklinde algılanmamalı. Epilepsinin bazı türleri hasta belli yaşlara geldiğinde kendiliğinden tamamen düzelebilir ve ilaç tedavisine gerek duyulmayabilir.Ancak bu hassaslık dercesinede bağlı olabilir. Åncak bu kararı Ďoktor Vermĕlidir.
Nöbetlerin tekrarlaması ve status epileptikus hali, beyinde oksijensiz kalmaya bağlı bazı etkilere yol açabilir. Her nöbet bir sonrakinin ortaya çıkmasını kolaylaştırabilir. Tedavisiz kalan küçük nöbet türlerinin bir süre sonra büyük nöbetlere dönüşme olasılığı vardır. Bu nöbetlerde hastanın maruz kalabileceği merdivenden düşme, kişi sokakta ise trafik kazası, suda boğulma gibi tehlikeler vardır.
Bu nedenlerle epilepsiye mutlaka müdahale edilmelidir.. Epilepsinin en önemli tedavi şekli ilaç tedavisidir. Epilepside kullanılan ilaçlar beyin hücrelerinin aşırı uyarılma durumununa baskı uygulayarak nöbetlerin oluşunu engeller. Bu ilaçlar her gün, önerilen dozda ve saatlerde çok düzgün bir şekilde kullanılmalıdır.
18 Mart 2014 Salı
Çocuklarda sabit bakış epilepsi belirtisi olabilir!
Çocuklarda sabit bakış epilepsi belirtisi olabilir.
Avusturya Sen Jorj Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Osman Ayataç, beyindeki elektriksel uyarıların anormal ve düzensiz ortaya çıkışı sonrası oluşan epilepsi (sara) hastalığının çocuklarda baş dönmesi, gözleri belirli bir noktaya dikme ve sabit bakış gibi belirtiler gösterdiğini söyledi.
Avusturya Sen Jorj Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Osman Ayataç, beyindeki elektriksel uyarıların anormal ve düzensiz ortaya çıkışı sonrası oluşan epilepsi (sara) hastalığının çocuklarda baş dönmesi, gözleri belirli bir noktaya dikme ve sabit bakış gibi belirtiler gösterdiğini söyledi.
Epilepsinin oluş mekanizmasının tam olarak belli olmadığını, beynin belirli bölgelerinde ani elektriksel aktivite artışları gözlemlendiğini belirten Ayataç, "Elektriksel deşarj çocukta baş dönmesi, kulak çınlaması, amaçsız el, kol ve bacak hareketleri, gözleri belirli bir noktaya dikme, sabit bakış, adalelerde kasılma ve gevşeme, vücutta titreme, yere düşerek kasılma, dili ısırma, idrar kaçırma şeklinde ve genellikle iki ile üç dakikalık bir süreç ve çocuğun yorgun bitkin bir şekilde kendine gelmesi ile sonuçlanır. Beyinin belirli bir bölgesinde oluşan bu elektriksel değişim kısmi nöbete sebep olur, bazen otuz dakika ve daha fazla süren nöbetler olur. Çocuklarda bu nöbetler öncesi huzursuzluk veya durgunluk olur." şeklinde konuştu.
Epilepsi hastalarının zeka ile ilgili sorunlarının olmadığını ifade eden Ayataç, "Epilepsi (sara) insanlık tarihi kadar eski bir hastalıktır. Yazılı belge ve arşivlerden, antik eser ve yapılardaki simgelerden bunu açıkça görmekteyiz.Julius Sezar, Büyük İskender, Napoleon Bonaparte, Dostoyevski, Dante, Alfred Nobel, Van Ghogh gibi ünlülerde epilepsi hastasıydı. Bu örneklerden de anlaşılacağı gibi epilepsinin zeka ile ilişkisi yoktur." dedi.
Çağdaş teknolojinin getirdiklerinin yanında götürdükleri, tüm yaşam koşullarını ve hastalıkların görülme sıklığını etkilediği gibi epilepsi (sara) hastalığının toplumdaki durumunu ve görülme sıklığını etkilediğini söyleyen Ayataç, "Globalleşen dünyamızda çevre ve atmosferin ileri derecede kirlendiği, radyasyon ve nükleer tehlikelerin büyük boyutlara ulaştığı, genetiği değiştirilmiş besinlerin bolca tüketildiği, katkı maddeli yiyecek ve içeceklerin sıkça tüketildiği, yaygın sigara ve tütün kullanılması, farklı enfeksiyon etkenleri, düzenli beslenmenin göz ardı edilerek fast-food beslenmenin hızla yaygınlaştığı, hormonal ve genetik mutasyon (değişim), endokrin sistemi (özellikle Tiroid hastalıkların hızla artması) bozan maddeler, aşırı stres, gerginlik, yaygın depresyon, az hareketli ve statik bir yaşam tarzı bu hastalığın görülme sıklığını arttırır" ifadelerini kullandı.
Bazı hastalıkların genetik yapı ile yakın ilişkili olduğunu aktaran Ayataç, "Obezite, alerji, hipertansiyon, diabet (şeker hastalığı), kan yağlarında düzensizlik ve epilepsi genetik yapılı gruptan bir hastalıktır. Yaşam şekli, genetik özellik, çevre, beslenme, epilepsi hastalığı için önemli faktörlerdir." diye konuştu.
İdyopatik epilepsinin genellikle nedeninin belli olmadığını kaydeden Ayataç şunları söyledi: "Çocukluğun her evresinde (yenidoğan, oyun çocuğu, adolesan (ergenlik) dönemlerinde görülür. Yenidoğan ve bebeklik döneminde genellikle iyi seyreder.Ateşsiz ve tekrar etme özellikleri olan bu epilepsi nöbetleri, Hipoglisemi (kan şekeri düşmesi), katılma (soluk tutma), çocukların 3 ay ile 3 yaş arası sıkça geçirdikleri ateşli havalelerden, uykuda sıçrama, tiklerden, hipokolsemi (kanda kalsiyum düşmesi), irkilme, gece korkuları, zehirlenmeler, metabolik hastalıklar, travma, senkop, miğren den ayırt edilmelidir."
'SARA NÖBETİNDE SU İÇİRMEK, KAŞIK İLE AĞZI AÇMAYA ÇALIŞMAK TEHLİKELİDİR'
Toplum da sara nöbeti geçirenlere uygulanan yanlış yöntemler olduğunu aktaran Ayataç, "Nöbet esnasında su içirmek, alkol ve kolonyalı pamuk ile ağzı kapamak, soğan koklatmak, kaşık veya tahta ile ağzı açmaya çalışmak tehlikelidir." şeklinde konuştu.
Sara nöbeti esnasında soğukkanlı olunması gerektiğini belirten Ayataç, "Nöbet esnasında sakin kalmaya çalışmalı, çocuğu yere yatırıp başının altına yumuşak bir yastık konulmalı, çarpmaları önlemek için çevredeki tehlikeli eşyaları kaldırmalı, gözlük varsa çıkarılmalı, çocuk yan yatırılmalı, ağız temizlenerek soluk yolu açık tutulmalıdır."
Osman Ayataç, "Sonuç olarak kesin tanısı konmuş, düzenli kontrolleri yapılan, düzenli ilaç alan, aile, hekim ve çevre ile uyumlu bir yaşam, hastalığı hakkında yaş gurubuna uygun bilgilendirilen epileptik çocukların diğer çocuklardan farkı yoktur." dedi.
Epilepsi hastalarının zeka ile ilgili sorunlarının olmadığını ifade eden Ayataç, "Epilepsi (sara) insanlık tarihi kadar eski bir hastalıktır. Yazılı belge ve arşivlerden, antik eser ve yapılardaki simgelerden bunu açıkça görmekteyiz.Julius Sezar, Büyük İskender, Napoleon Bonaparte, Dostoyevski, Dante, Alfred Nobel, Van Ghogh gibi ünlülerde epilepsi hastasıydı. Bu örneklerden de anlaşılacağı gibi epilepsinin zeka ile ilişkisi yoktur." dedi.
Çağdaş teknolojinin getirdiklerinin yanında götürdükleri, tüm yaşam koşullarını ve hastalıkların görülme sıklığını etkilediği gibi epilepsi (sara) hastalığının toplumdaki durumunu ve görülme sıklığını etkilediğini söyleyen Ayataç, "Globalleşen dünyamızda çevre ve atmosferin ileri derecede kirlendiği, radyasyon ve nükleer tehlikelerin büyük boyutlara ulaştığı, genetiği değiştirilmiş besinlerin bolca tüketildiği, katkı maddeli yiyecek ve içeceklerin sıkça tüketildiği, yaygın sigara ve tütün kullanılması, farklı enfeksiyon etkenleri, düzenli beslenmenin göz ardı edilerek fast-food beslenmenin hızla yaygınlaştığı, hormonal ve genetik mutasyon (değişim), endokrin sistemi (özellikle Tiroid hastalıkların hızla artması) bozan maddeler, aşırı stres, gerginlik, yaygın depresyon, az hareketli ve statik bir yaşam tarzı bu hastalığın görülme sıklığını arttırır" ifadelerini kullandı.
Bazı hastalıkların genetik yapı ile yakın ilişkili olduğunu aktaran Ayataç, "Obezite, alerji, hipertansiyon, diabet (şeker hastalığı), kan yağlarında düzensizlik ve epilepsi genetik yapılı gruptan bir hastalıktır. Yaşam şekli, genetik özellik, çevre, beslenme, epilepsi hastalığı için önemli faktörlerdir." diye konuştu.
İdyopatik epilepsinin genellikle nedeninin belli olmadığını kaydeden Ayataç şunları söyledi: "Çocukluğun her evresinde (yenidoğan, oyun çocuğu, adolesan (ergenlik) dönemlerinde görülür. Yenidoğan ve bebeklik döneminde genellikle iyi seyreder.Ateşsiz ve tekrar etme özellikleri olan bu epilepsi nöbetleri, Hipoglisemi (kan şekeri düşmesi), katılma (soluk tutma), çocukların 3 ay ile 3 yaş arası sıkça geçirdikleri ateşli havalelerden, uykuda sıçrama, tiklerden, hipokolsemi (kanda kalsiyum düşmesi), irkilme, gece korkuları, zehirlenmeler, metabolik hastalıklar, travma, senkop, miğren den ayırt edilmelidir."
'SARA NÖBETİNDE SU İÇİRMEK, KAŞIK İLE AĞZI AÇMAYA ÇALIŞMAK TEHLİKELİDİR'
Toplum da sara nöbeti geçirenlere uygulanan yanlış yöntemler olduğunu aktaran Ayataç, "Nöbet esnasında su içirmek, alkol ve kolonyalı pamuk ile ağzı kapamak, soğan koklatmak, kaşık veya tahta ile ağzı açmaya çalışmak tehlikelidir." şeklinde konuştu.
Sara nöbeti esnasında soğukkanlı olunması gerektiğini belirten Ayataç, "Nöbet esnasında sakin kalmaya çalışmalı, çocuğu yere yatırıp başının altına yumuşak bir yastık konulmalı, çarpmaları önlemek için çevredeki tehlikeli eşyaları kaldırmalı, gözlük varsa çıkarılmalı, çocuk yan yatırılmalı, ağız temizlenerek soluk yolu açık tutulmalıdır."
Osman Ayataç, "Sonuç olarak kesin tanısı konmuş, düzenli kontrolleri yapılan, düzenli ilaç alan, aile, hekim ve çevre ile uyumlu bir yaşam, hastalığı hakkında yaş gurubuna uygun bilgilendirilen epileptik çocukların diğer çocuklardan farkı yoktur." dedi.
İdiyopatik Epilepsi Nedir?
- Genetik: Aileden gelen, mutasyona uğramış gen.
- Basitleştirilmiş şekliyle epilepsi nöbeti kısa süreli beyin fonksiyon bozukluğuna bağlıdır, ve beyin hücrelerinde geçici anormal elektrik yayılması sonucu ortaya çıkar.
- Epilepsi nöbetlerinin çok değişik çeşitleri mevcuttur. Kırkın üzerinde nöbet tipi tanımlanmıştır. Herkes tarafından epilepsi veya sara dendiği zaman anlaşılan ve iyi bilinen tonik-klonik nöbetin yanı sıra başkalarının hiç farketmeyeceği kadar hafif nöbet çeşitleri de vardır. Tanımlanmış bu mevcut nöbet tiplerine rağmen herkesin geçirdiği nöbet kendine özgü bazı farklılıklar gösterebilir. Bu durumlar bazı hastalarda epilepsi tanısının konulmasını güçleştirir ve çok çeşitli karışıklıklara neden olur. Ne yazık ki pek çok hastaya tanı konulamaz ve kendilerindeki problemin ne olduğunun açıklığa kavuşması yıllar alabilir. Bazı kişilerde ise başka bir bozukluğun yol açtığı belirtiler yanlış olarak epilepsi tanısı alabilir. Gelişen tanı yöntemleri sayesinde yanlış tanılar giderek azalmaktadır. Yeni yapılan sınıflandırmalar ile farklı nöbet isimlerinin ortaya konması konunun daha karmaşık hale gelmesine neden olmuştur. Bu nedenle aynı nöbet farklı isimlerle adlandırılabilir. Bu bölümde çok teknik ayrıntılara girmeden elden geldiğince geniş bilgi verilmeye çalışılmıştır.Temelde akılda tutulması gereken nöbetlerin iki çeşit olduğudur; parsiyel (yani beyinde bir bölgeye sınırlı başlayan nöbetler) ve jeneralize (beyinde yaygın olarak olarak başlayanlar). Yaygın başlangıç daha kötü ve şiddetli bir nöbet anlamına gelmez. Buradaki gruplama sadece nöbeti oluşturan nedenin farklılığı ile bağlantılıdır ve tibbi nedenlerle bu isimler verilmiştir.Nöbet anında yaşananlar (nöbet belirtileri) beyin aktivitesindeki değişikliğin nereden başladığına ve ne kadar hızla yayıldığına bağlıdır. Parsiyel nöbetler isminden de anlaşıldığı gibi beynin bir kısmından başlarlar. Elektriksel deşarj ya o bölgede kalır ya da beynin diğer bölgelerine yayılma gösterir. Jeneralize nöbetler (tonik-klonik, absans, ve myoklonik gibi çeşitleri vardır) tüm beyne yayılırlar.Ne tür nöbet olduğunun bilinmesi büyük önem taşımaktadır. Çünkü muhtemelen bu hangi epilepsi ilacının daha etkili olacağı konusunda yol göstericidir.
Basit parsiyel Nöbetler[değiştir | kaynağı değiştir]
Bu nöbetlerde hasta nöbet geçirirken tek bir bulgusu vardır, vücudun belirli bir bölgesini tutar. Örneğin bir ayakta ya da kolda kasılmalar nitelikli epilepsi türüne basit parsiyel motor nöbetler denir. Bu türde nöbet başladığı yerde kalabildiği gibi belirli bir düzene göre ilerleyerek vücudun yarısını tutabilir. Örneğin elde başlayan konvülziyonlar sırasıyla ön kola, üst kola, yüze ve dile, sonrada alt ekstremitelere(bacaklara) yayılabilir. Eğer vücudun diğer yarısına geçerse bilinç bozulabilir. Nöbet durduktan sonra kasılmaların geliştiği tarafta kuvvetsizlik olabilir. Bunun dışında basit duyusal nöbetler gelişebilir bu türde bir ekstremitede, genellikle elde ve parmaklarda uyuşma-karıncalanma, yanma ve nadiren ağrı gibi kısa süren belirtiler oluşabilir. Bu belirtiler lokal olabileceği gibi vücudun bir yarısını sarabilir. Deri yüzeyinde renk değişiklikleri (kızarma-solma), sesler duyulması, kan basıncı değişiklikleri, sadece bilinç bulanıklığının eşlik ettiği birçok çeşit parsiyel epileptik nöbetler oluşabilir.Kompleks parsiyel Nöbetler[değiştir | kaynağı değiştir]
Kompleks parsiyel nöbetlere bilinç bozukluğu eşlik ettiğinde kompleks parsiyel nöbetler teriminin kullanılması önerilir. Duyusal nöbetlerde parsiyel epileptik nöbetlerden farklı olarak hissedilenler basit ışık çakması veya şekilsiz bir görüntü yerine hastanın geçmiş yaşamından bir sahne, görüntüleri, sesleri, kokuları, lezzetleri, duygularıyla tekrar yaşanır. Fakat hastalar hissettiklerin şeylerin gerçekle bağdaşmadığının bilincindedirler.Jeneralize epileptik Nöbetler[değiştir | kaynağı değiştir]
Jeneralize epileptik nöbetleri birkaç başlık altında toplamak mümkündür. Petit mal dediğimiz ve ani bilinç kaybı ile birlikte konuşma yürüme, yeme gibi motor aktivitelerin kesilmesiyle niteli şekli en sık görülenidir. Nöbet sırasında vücut pozisyonu korunur ve hasta yere düşmez, gözler bakakalmış gibidir, iletişim kuramaz ve hasta etrafının farkında değildir. Ani iletişim bozukluğu, tek bir kasta veya kas grubunda ani, kısa süreli kasılmalar v.b. şekillerde ortaya çıkabilir. Hastada bilinç kaybı oluşur.Epilepsinin acil müdahale gerektiren epileptik nöbetlerin aralarında normal dönem olmadan, art arda birbirlerini izlemesi şeklinde ortaya çıkabilir. Normal koşullarda epilepsi tanımına uygun olarak, ilk epileptik nöbeti izleyen bir yıl içinde en az bir nöbet daha geçiren hastalara antiepileptik tedavi başlanır. Kullanılacak ilaç nöbet tipine göre seçilir. Tedavide bazen tek ilaç kullanımı yeterli gelmediğinde çoklu ilaç kullanımı uygulanabilir. Tedavide ilacın kullanımından çok bu ilacın kan seviyesi tedavide önemlidir. Bazı ilaçların yeterli kan seviyesine ulaşması 14-30 gün alabilir. Tedavide asıl amaç nöbetlerin durdurulmasıdır ve verilen ilaç tedavisi ile yüksek oranda nöbetler durdurulmaktadır. Nöbetleri tam olarak durdurulmuş hastalarda tedaviye aynı ilaç ile ortalama 3-5 yıl devam edilebilir. Bu nedenle doktor tavsiyesi olmadan kullanılan ilaç kesilmemelidir. Bu sürenin sonunda ilaç kesildikten sonra tekrar nöbet geçirme riski %25 kadardır. İlaç kullanmaya başladıktan sonra ilk haftalarda ilaca bağlı vücutta bazı tepkiler görülebilir. Tedavinin başlangıcında deri döküntüleri olabileceği akılda tutulmalıdır. Tedavinin ilk bir ayı içinde birkaç kez tam kan sayımı ve karaciğer fonksiyon testlerinin kontrolü için doktora başvurulmalıdır. Tedavinin en uygun ilaç ile uygun dozda, sürede yapılması hastalığın tedavisinde çok önemlidir. Bu nedenle tedavinin her aşaması uzman hekim tarafından takip edilmelidir.
Semptomik Epilepsi Nedir?
Semptomik Epilepsi:
- Beyin Tümörü
- İskemik lezyon: Beyne giden kan akımı azaldığında (iskemi), beyin dokusundaki besin maddeleri ve oksijen azalır. Bu da hücre hasarına ve epilepsi nöbetine yol açar.
- Konjentinal malformasyon: Doğuştan gelen bozukluklar.
- Gebelik döneminde annenin ilaç ve alkol alımı, bebeğin gelişimini etkileyecek mikrobik hastalıklar epilepsi nedeni olabilir.
- Doğum sırasında oluşabilecek beyin zedelenmesi, kanaması, beynin oksijensiz kalması epilepsiye neden olabilir.
- Doğum sonrası menenjit, beyin iltihabı gibi rahatsızlıklar epilepsiye neden olabilir.
- Febril konvulziyon: Ateşe bağlı istem dışı şiddetli kasılmalar.
- Enfeksiyon: Tüm vücudu etkileyen ya da şiddetli olan enfeksiyonlar Febril konvulziyon'a neden olabilir.
- Troid hastalıkları: Troid bezi vücuttaki sıvı dengesinin kontrolünde önemli bir rol oynar. Sıvı dengesi ise epilepsieğilimini belirleyen bir faktördür. Genellikle troid sorununun tedavi edilmesiyle epilepsi de düzelir.
- Beslenme: Bazı insanlarda epilepsinin nedeni olarak B6 vitamini eksikliği saptanmıştır.
17 Mart 2014 Pazartesi
Epilepsi nöbetleri ve nöbet anında yapılması gerekenler
Epilepsi nöbetleri
Epilepsi bir kişinin tekrar tekrar epileptik nöbetler geçirmesi ile niteli bir klinik durum yada sendromdur. Epileptik nöbet beyinde zaman zaman ortaya çıkan anormal elektriksel boşalımların sonucu olarak görülen geçici nörolojik disfonksiyon dönemidir. Bir çeşidi dışında (status epileptikus) nöbetler kısa sürelidirve genellikle saniyeler veya dakikalarca sürer. Konvilziyon terimi nöbet sırasında şiddetli kasılmalar olduğunu anlatmak için kullanılır. Fakat kasılmaların eşlik etmediği bir çok nöbet çeşidi de vardır. Epileptik nöbetlerde bilinç değişikliği olabilir veya olmayabilir. Yani kişi sonradan geçirdiği nöbeti hatırlayabilir veya hatırlamaz.
Genel nüfusun yaklaşık %2-5'inin ömürleri boyunca en az bir epileptik nöbet geçirdiği bilinmektedir. Ancak 1000 kişiden 4-12'si kronik veya aktif epilepsisi olduğu ileri sürülür. Nöbetlerin durma şansı epilepsinin erken evrelerinde daha yüksektir. Tam bir iyileşmeden sonra tekrarlama riski azdır. Uzun süredir devam eden epileptik nöbetlerde iyileşme olasılığı daha azdır. Epilepsinin yarıya yakını ilk 4-5 yaş içinde başlamaktadır.
Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;
1- Kalıtımsal etmenler: Kendiliğinden ortaya çıkan epilepsileri altında genelde kalıtımsal etmenler ortaya çıkmaktadır. Çocukluk çağında ortaya çıkan epilepsilerde genetik açıdan kromozonlarda değişiklik olduğu kanıtlanmıştır. Epileptiklerin ailelerinde epilepsi veya epileptik nöbet öyküsüne sıkça rastlanır.
2- Beyin patolojileri: Doğum travması, beyin içi kanama, beynin oksijensiz kalması, beyinin infeksiyonları, metabolik bozukluklar yeni doğanda epileptik nöbetlere neden olabilir. Kafa travması, beyin damarları hastalıkları, beyin içinde oluşan kitleler v.b. erişkinlerde epileptik nöbetlere neden olabilir.
3- Sistemik patolojik süreçler: Sistemik hastalıklar metabolik ve toksik etmenler epileptik nöbetlere neden olabilir, fakat oluşan nöbetler neden olan etmen ortadan kaldığında kendiliğinden durur. Fakat bu etmenlar beyinde kalıcı hasara yol açarsa nöbetler temen ortadan kalkmasına rağmen devam eder. Bazı ilaçlarında duyarlı kişilerde epileptik nöbetlere yol açtığı bilinmektedir.
Epileptik nöbetler yapılan tetkikler sonucu beynin kaynaklandığı bölgesi dikkate alınarak parsiyel ve jeneralize diye ikiye ayrılır. Bazı nöbetler bebeklik döneminde oluştundan bunlar sınıflandırılamaz.
A-Parsiyel Epileptik Nöbetler:
Basit Parsiyel Nöbetler:
Bu nöbetlerde hasta nöbet geçirirken tek bir bulgusu vardır vücudun belirli bir bölgesini tutar. Örneğin bir ayakta yada kolda kasılmalar nitelikli epilepsi türüne basit parsiyel motor nöbetler denir. Bu türde nöbet başladığı yerde kalabildiği gibi belirli bir düzene göre ilerleyerek vücudun yarısını tutabilir. Örneğin elde başlayan konvülziyonlar sırasıyla ön kola, üst kola, yüze ve dile, sonrada alt ekstremitelere yayılabilir. Eğer vücudun diğer yarısına geçerse bilinç bozulabilir. Nöbet durduktan sonra kasılmaların geliştiği tarafta kuvvetsizlik olabilir. Bunun dışında basit duyusal nöbetler gelişebilir bu türde bir ekstremitede, genellikle elde ve parmaklarda uyuşma-karıncalanma, yanma ve nadiren ağrı gibi kısa süren belirtiler oluşabilir. Bu belirtiler lokal olabileceği gibi vücudun bir yarısını sarabilir. Deri yüzeyinde renk değişiklikleri (kızarma-solma), sesler duyulması, kan basıncı değişiklikleri, sadece bilinç bulanıklığının eşlik ettiği bir çok çeşit parsiyel epileptik nöbetler oluşabilir.
Kompleks Parsiyel Nöbetler:
yukarıda sözü edilen nöbetlere bilinç bozukluğu eşlik ettiğinde kompleks parsiyel nöbetler teriminin kullanılması önerilir. Duyusal nöbetlerde parsiyel epileptik nöbetlerden farklı olarak hissedilenler basit ışık çakması veya şekilsiz bir görüntü yerine hastanın geçmiş yaşamından bir sahne, görüntüleri, sesleri, kokuları, lezzetleri, duygularıyla tekrar yaşanır. Fakat hastalar hissettiklerin şeylerin gerçekle bağdaşmadığının bilincindedirler.
B-Jeneralize Epileptik Nöbetler:
Jeneralize epileptik nöbetleri birkaç başlık altında toplamak mümkün. Petit mal dediğimiz ve ani bilinç kaybı ile birlikte konuşma yürüme, yeme gibi motor aktivitelerin kesilmesiyle niteli şekli en sık görülenidir. Nöbet sırasında vücut pozisyonu korunur ve hasta yere düşmez, gözler bakakalmış gibidir, iletişim kuramaz ve hasta etrafının farkında değildir. Ani iletişim bozukluğu, tek bir kasta veya kas grubunda ani, kısa süreli kasılmalar v.b. şekillerde ortaya çıkabilir. Hastada bilinç kaybı oluşur.
Epilepsinin acil müdahale gerektiren epileptik nöbetlerin aralarında normal dönem olmadan, ardarda birbirlerini izlemesi şeklinde ortaya çıkabilir. Normal koşullarda epilepsi tanımına uygun olarak, ilk epileptik nöbeti izleyen bir yıl içinde en az bir nöbet daha geçiren hastalara antiepileptik tedavi başlanır. Kullanılacak ilaç nöbet tipine göre seçilir. Tedavide bazen tek ilaç kullanımı yeterli gelmediğinde çoklu ilaç kullanımı uygulanabilir. Tedavide ilacın kullanımından çok bu ilacın kan seviyesi tedavide önemlidir. Bazı ilaçların yeterli kan seviyesine ulaşması 14-30 gün alabilir. Tedavide asıl amaç nöbetlerin durdurulmasıdır ve verilen ilaç tedavisi ile yüksek oranda nöbetler durdurulmaktadır. Nöbetleri tam olarak durdurulmuş hastalarda tedaviye aynı ilaç ile ortalama 3-5 yıl devam edilebilir. Bu nedenle doktor tavsiyesi olmadan kullanılan ilaç kesilmemelidir. Bu sürenin sonunda ilaç kesildikten sonra tekrar nöbet geçirme riski %25 kadardır. İlaç kullanmaya başladıktan sonra ilk haftalarda ilaca bağlı vücutta bazı tepkiler görülebilir. Tedavinin başlangıcında deri döküntüleri olabileceği akılda tutulmalıdır. Tedavinin ilk bir ayı içinde birkaç kez tam kan sayımı ve karaciğer fonksiyon testlerinin kontrolü için doktora başvurulmalıdır. Tedavinin en uygun ilaç ile uygun dozda, sürede yapılması hastalığın tedavisinde çok önemlidir. Bu nedenle tedavinin her aşaması uzman hekim tarafından takip edilmelidir.
Epilepsi bir kişinin tekrar tekrar epileptik nöbetler geçirmesi ile niteli bir klinik durum yada sendromdur. Epileptik nöbet beyinde zaman zaman ortaya çıkan anormal elektriksel boşalımların sonucu olarak görülen geçici nörolojik disfonksiyon dönemidir. Bir çeşidi dışında (status epileptikus) nöbetler kısa sürelidirve genellikle saniyeler veya dakikalarca sürer. Konvilziyon terimi nöbet sırasında şiddetli kasılmalar olduğunu anlatmak için kullanılır. Fakat kasılmaların eşlik etmediği bir çok nöbet çeşidi de vardır. Epileptik nöbetlerde bilinç değişikliği olabilir veya olmayabilir. Yani kişi sonradan geçirdiği nöbeti hatırlayabilir veya hatırlamaz.
Genel nüfusun yaklaşık %2-5'inin ömürleri boyunca en az bir epileptik nöbet geçirdiği bilinmektedir. Ancak 1000 kişiden 4-12'si kronik veya aktif epilepsisi olduğu ileri sürülür. Nöbetlerin durma şansı epilepsinin erken evrelerinde daha yüksektir. Tam bir iyileşmeden sonra tekrarlama riski azdır. Uzun süredir devam eden epileptik nöbetlerde iyileşme olasılığı daha azdır. Epilepsinin yarıya yakını ilk 4-5 yaş içinde başlamaktadır.
Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;
1- Kalıtımsal etmenler: Kendiliğinden ortaya çıkan epilepsileri altında genelde kalıtımsal etmenler ortaya çıkmaktadır. Çocukluk çağında ortaya çıkan epilepsilerde genetik açıdan kromozonlarda değişiklik olduğu kanıtlanmıştır. Epileptiklerin ailelerinde epilepsi veya epileptik nöbet öyküsüne sıkça rastlanır.
2- Beyin patolojileri: Doğum travması, beyin içi kanama, beynin oksijensiz kalması, beyinin infeksiyonları, metabolik bozukluklar yeni doğanda epileptik nöbetlere neden olabilir. Kafa travması, beyin damarları hastalıkları, beyin içinde oluşan kitleler v.b. erişkinlerde epileptik nöbetlere neden olabilir.
3- Sistemik patolojik süreçler: Sistemik hastalıklar metabolik ve toksik etmenler epileptik nöbetlere neden olabilir, fakat oluşan nöbetler neden olan etmen ortadan kaldığında kendiliğinden durur. Fakat bu etmenlar beyinde kalıcı hasara yol açarsa nöbetler temen ortadan kalkmasına rağmen devam eder. Bazı ilaçlarında duyarlı kişilerde epileptik nöbetlere yol açtığı bilinmektedir.
Epileptik nöbetler yapılan tetkikler sonucu beynin kaynaklandığı bölgesi dikkate alınarak parsiyel ve jeneralize diye ikiye ayrılır. Bazı nöbetler bebeklik döneminde oluştundan bunlar sınıflandırılamaz.
A-Parsiyel Epileptik Nöbetler:
Basit Parsiyel Nöbetler:
Bu nöbetlerde hasta nöbet geçirirken tek bir bulgusu vardır vücudun belirli bir bölgesini tutar. Örneğin bir ayakta yada kolda kasılmalar nitelikli epilepsi türüne basit parsiyel motor nöbetler denir. Bu türde nöbet başladığı yerde kalabildiği gibi belirli bir düzene göre ilerleyerek vücudun yarısını tutabilir. Örneğin elde başlayan konvülziyonlar sırasıyla ön kola, üst kola, yüze ve dile, sonrada alt ekstremitelere yayılabilir. Eğer vücudun diğer yarısına geçerse bilinç bozulabilir. Nöbet durduktan sonra kasılmaların geliştiği tarafta kuvvetsizlik olabilir. Bunun dışında basit duyusal nöbetler gelişebilir bu türde bir ekstremitede, genellikle elde ve parmaklarda uyuşma-karıncalanma, yanma ve nadiren ağrı gibi kısa süren belirtiler oluşabilir. Bu belirtiler lokal olabileceği gibi vücudun bir yarısını sarabilir. Deri yüzeyinde renk değişiklikleri (kızarma-solma), sesler duyulması, kan basıncı değişiklikleri, sadece bilinç bulanıklığının eşlik ettiği bir çok çeşit parsiyel epileptik nöbetler oluşabilir.
Kompleks Parsiyel Nöbetler:
yukarıda sözü edilen nöbetlere bilinç bozukluğu eşlik ettiğinde kompleks parsiyel nöbetler teriminin kullanılması önerilir. Duyusal nöbetlerde parsiyel epileptik nöbetlerden farklı olarak hissedilenler basit ışık çakması veya şekilsiz bir görüntü yerine hastanın geçmiş yaşamından bir sahne, görüntüleri, sesleri, kokuları, lezzetleri, duygularıyla tekrar yaşanır. Fakat hastalar hissettiklerin şeylerin gerçekle bağdaşmadığının bilincindedirler.
B-Jeneralize Epileptik Nöbetler:
Jeneralize epileptik nöbetleri birkaç başlık altında toplamak mümkün. Petit mal dediğimiz ve ani bilinç kaybı ile birlikte konuşma yürüme, yeme gibi motor aktivitelerin kesilmesiyle niteli şekli en sık görülenidir. Nöbet sırasında vücut pozisyonu korunur ve hasta yere düşmez, gözler bakakalmış gibidir, iletişim kuramaz ve hasta etrafının farkında değildir. Ani iletişim bozukluğu, tek bir kasta veya kas grubunda ani, kısa süreli kasılmalar v.b. şekillerde ortaya çıkabilir. Hastada bilinç kaybı oluşur.
Epilepsinin acil müdahale gerektiren epileptik nöbetlerin aralarında normal dönem olmadan, ardarda birbirlerini izlemesi şeklinde ortaya çıkabilir. Normal koşullarda epilepsi tanımına uygun olarak, ilk epileptik nöbeti izleyen bir yıl içinde en az bir nöbet daha geçiren hastalara antiepileptik tedavi başlanır. Kullanılacak ilaç nöbet tipine göre seçilir. Tedavide bazen tek ilaç kullanımı yeterli gelmediğinde çoklu ilaç kullanımı uygulanabilir. Tedavide ilacın kullanımından çok bu ilacın kan seviyesi tedavide önemlidir. Bazı ilaçların yeterli kan seviyesine ulaşması 14-30 gün alabilir. Tedavide asıl amaç nöbetlerin durdurulmasıdır ve verilen ilaç tedavisi ile yüksek oranda nöbetler durdurulmaktadır. Nöbetleri tam olarak durdurulmuş hastalarda tedaviye aynı ilaç ile ortalama 3-5 yıl devam edilebilir. Bu nedenle doktor tavsiyesi olmadan kullanılan ilaç kesilmemelidir. Bu sürenin sonunda ilaç kesildikten sonra tekrar nöbet geçirme riski %25 kadardır. İlaç kullanmaya başladıktan sonra ilk haftalarda ilaca bağlı vücutta bazı tepkiler görülebilir. Tedavinin başlangıcında deri döküntüleri olabileceği akılda tutulmalıdır. Tedavinin ilk bir ayı içinde birkaç kez tam kan sayımı ve karaciğer fonksiyon testlerinin kontrolü için doktora başvurulmalıdır. Tedavinin en uygun ilaç ile uygun dozda, sürede yapılması hastalığın tedavisinde çok önemlidir. Bu nedenle tedavinin her aşaması uzman hekim tarafından takip edilmelidir.
Epileptik psikoz nedir? Neler yapılmalıdır?
epileptik psikoz; epilepsi hastalarında epilepsi ye bağlı olarak görülebilen ancak görülen hastanın ilk etapta anlayamadığı daha sonrada genelde tedaviyi redettiği ya da kabullenmek istemediği ortalama 4 5 yıl düzenli tedavi ile düzelen geçici durumdur. psikoz genel anlamda düşünce bozukluğudur atipik (geçici) ve kronik (kalıcı) (şizofreni gibi) 2 tipi vardır epileptik psikoz atipik psikoz a bağlıdır. epilepsi sadece bayılma nöbetlerinden ibaret olmadığı malum bir tip nöbetide olmayan olayı olmuş gibi hatırlamasıdır psikoz da biraz bu noktada paraleldir. o sırada orada olmayan birini eşyayı... gördüğünü iddia edebilir veya hiç olmayan olayı anlatır ilginç olanı kendide buna inanır... tedavi sürecinde psikiyatri+nöroloji ortak hareket eder hastanede yatış gerekebilir genelde kilo alımı olur bazende kilo kaybı prolaktin hormon düzeyi yükselir erkeklerde memelerden süt gelebilir bu önlenemez prolaktin hormon düzeyini 1 çeşit psikotik yükseltmez ancak epileptik nöbetleri tetikler bu durum tedavi sonlanınca ortadan kalkar önemli olanın hastanında tedaviyi kabullenip aynı epilepsi tedavisinde olduğu gibi psikoz tedavisindede doktora uyması olduğunu unutmayın...
16 Mart 2014 Pazar
Epilepsi için ilk yardım
Epilepsi nöbeti geçiren bir kişiye geçirdiği nöbet türüne bağlı olarak ilk
yardım yapılmalıdır.
TONİK KLONİK NÖBETLER
Bir kasılma ya da tonik klonik nöbet, kişide bilinç kaybı, vücut kaslarında ani katılaşma, yere
düşme ve kasılma/sıçrama başlamasıyla belirgindir.
Nasıl yardımcı olunur:
✓ Kişinin yanında kalınız – sakin olunuz.
✓ Nöbetin başlayış ve bitiş saatini not ediniz/nöbet süresinin uzunluğu.
✓ Kişinin yararlanmasını önleyiniz – bölgedeki sert nesneleri kaldırınız. Başının
altına yumuşak bir şey koyunuz. Sıkı giysileri gevşetiniz.
✓ Kişiyi yavaşça yan yatırınız – bunu, kişinin nefes almasında yardımcı olması için,
mümkün olur olmaz yapmanız gerekir.
✓ Kişiyle iletişim kurmaya çalışınız – böylece bilincinin açıldığını bilirsiniz.
✓ Kişiye telkinde bulununuz.
✓ Çevrede izleyen kişileri uzaklaştırınız.
✘ Kişinin hareketlerini kısıtlamayınız.
✘ Kişinin ağzına herhangi bir şey sokmaya çalışmayınız.
✘ Kişi tamammen kendine gelmeden su, ilaç ya da yiyecek vermeyiniz.
Nöbet geçtikten sonra kişinin sol tarafına yatırılması gerekir. Kişi tam olarak kendine gelmeden
önce az da olsa nöbet sonrası kusma riski olduğunu unutmayınız. Bu nedenle, başının yan
tarafa çevrilmesi gerekir. Böylece, kusması halinde, yutması engellenmiş olur. Kişi iyileşinceye
kadar yanından ayrılmayınız (5 ila 20 dakika arası).
Aşağıdaki durumlarda 000 numaradan ambulans çağırınız:
✓ Nöbetin dakikadan daha uzun sürmesi ya da hemen ardından ikinci bir nöbetin
başlaması.
✓ Nöbet sona erdikten sonra kişinin bilincinin dakika içinde yerine gelmemesi.
✓ Nöbetin suda meydana gelmesi.
✓ Kişinin yaralanması.
✓ Kişinin hamile ya da şeker hastası olması.
✓ Kişinin ilk defa nöbet geçirdiğini bilmeniz ya da düşünmeniz.
✓ Emin olmamanız
yardım yapılmalıdır.
TONİK KLONİK NÖBETLER
Bir kasılma ya da tonik klonik nöbet, kişide bilinç kaybı, vücut kaslarında ani katılaşma, yere
düşme ve kasılma/sıçrama başlamasıyla belirgindir.
Nasıl yardımcı olunur:
✓ Kişinin yanında kalınız – sakin olunuz.
✓ Nöbetin başlayış ve bitiş saatini not ediniz/nöbet süresinin uzunluğu.
✓ Kişinin yararlanmasını önleyiniz – bölgedeki sert nesneleri kaldırınız. Başının
altına yumuşak bir şey koyunuz. Sıkı giysileri gevşetiniz.
✓ Kişiyi yavaşça yan yatırınız – bunu, kişinin nefes almasında yardımcı olması için,
mümkün olur olmaz yapmanız gerekir.
✓ Kişiyle iletişim kurmaya çalışınız – böylece bilincinin açıldığını bilirsiniz.
✓ Kişiye telkinde bulununuz.
✓ Çevrede izleyen kişileri uzaklaştırınız.
✘ Kişinin hareketlerini kısıtlamayınız.
✘ Kişinin ağzına herhangi bir şey sokmaya çalışmayınız.
✘ Kişi tamammen kendine gelmeden su, ilaç ya da yiyecek vermeyiniz.
Nöbet geçtikten sonra kişinin sol tarafına yatırılması gerekir. Kişi tam olarak kendine gelmeden
önce az da olsa nöbet sonrası kusma riski olduğunu unutmayınız. Bu nedenle, başının yan
tarafa çevrilmesi gerekir. Böylece, kusması halinde, yutması engellenmiş olur. Kişi iyileşinceye
kadar yanından ayrılmayınız (5 ila 20 dakika arası).
Aşağıdaki durumlarda 000 numaradan ambulans çağırınız:
✓ Nöbetin dakikadan daha uzun sürmesi ya da hemen ardından ikinci bir nöbetin
başlaması.
✓ Nöbet sona erdikten sonra kişinin bilincinin dakika içinde yerine gelmemesi.
✓ Nöbetin suda meydana gelmesi.
✓ Kişinin yaralanması.
✓ Kişinin hamile ya da şeker hastası olması.
✓ Kişinin ilk defa nöbet geçirdiğini bilmeniz ya da düşünmeniz.
✓ Emin olmamanız
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)